Dünya genelinde yaşanan politik ve ekonomik belirsizlik dönemlerinde yatırımcılar, altına güvenli bir liman olarak yönelirler. Tarih boyunca kendine çeşitli kullanım alanları bulan altın, para birimi olarak kullanılmış, saklanmış ve biriktirilmiştir.

Konuyla ilgili değerlendirmelerini paylaşan Ekonomist Ulaş İke, “Güvenli liman olarak kabul edilen altın, finansal piyasalarda bir bunalımın hissedildiği, ekonominin sekteye uğrayacağı öngörülen zamanlarda belirsizliklerden kaçış aracı olarak popüler bir yatırım olma özelliğini koruyor.”

KORKU VE BELİRSİZLİĞİN KARŞI SIĞINAK

2008 Ekonomik Krizi sonrası Avrupa’nın içine sürüklediği “Kamu Borcu Krizi” zamanlarında altının davranışı, güvenli liman algısına örnek teşkil etiğini belirten Ekonomist Ulaş İke, “Ekonomik kriz sonrası Avrupa’yı daha da derin bir bunalıma sürükleyen borç krizi, o dönemde piyasalarda büyük belirsizlik ve korku ortamına neden oldu.

Yatırımcılar, bu belirsizlikten korunmanın yolunu “altın” yatırımında buldu. O dönemde altın ons başına 1.921 dolar seviyelerine kadar yükseldi.

Bir diğer güvenli liman örneği ise 2020’nin başlarında ortaya çıkan ve etkisini tüm dünyada hissettiren COVID-19’un neden olduğu ekonomik belirsizlik, altını 2017’deki dip seviyelerinden 2020’nin ortasında tarihi zirvesine taşıdı. Bu dönemde altın, tedirgin yatırımcıları koruma ve onları güvence altına alma rolünü üstlendi.” diye konuştu.

MERKEZ BANKALARI ALTIN TOPLUYOR!

Merkez bankaları dâhil birçok kuruluş altını rezerv olarak yüksek miktarda bulundurmayı sürdürdüğüne dikkat çeken Ekonomist Ulaş İke, “Bu durum da altının güvenli bir liman olarak kabul edilmesine yönelik düşünceleri güçlendiriyor.

Dünya Altın Konseyi’ne (WGC) göre küresel çapta merkez bankaları Ekim 2023’te 42 ton altın alımı yaptı.

Dünya Altın Konseyi’ne (WGC) göre, toplam altın talebi geçen yıl rekor seviyeye ulaştı ve Fed’in faiz oranlarını düşürmeye yönelmesiyle 2024’te tekrar artması bekleniyor. WGC’nin tüm yıl raporuna göre ise genel tüketim geçen yıl yaklaşık yüzde 3 artarak 4.899 tona yükseldi.” dedi.

ALTIN YATIRIMCISINA HER ZAMAN KAZANDIRIR MI?

Altının, “güvenli” bir liman olarak kabul edildiğini çünkü ekonomik belirsizliğin yoğun olduğu kriz dönemlerinde genellikle daha güçlü bir performans sergilediğini vurgulayan Ulaş İke, “Bu performans, altını kriz zamanlarında vazgeçilmez bir yatırım aracı konumuna taşıyabilir.

Altın yatırımcılar tarafından zaman zaman olduğundan farklı algılanabiliyor. Güvenli liman demek, altının devamlı bir kazanç getireceği ve yükselişin hiç durmayacağı anlamına gelmiyor.

2011 yılı başında 1332 dolarlık bir altın yatırımı yapan bir kişi, şu anda 2036 dolara sahiptir. Aynı dönemde S&P 500 endeksine yatırım yapmış olsaydı, şu an 5.380 dolar kazanmış olurdu.

Alternatif olarak, NVIDIA hissesine yatırım yapmış olsaydı, kazancı 268.690 dolara kadar çıkabilirdi. Altın %1,5, S&P 500 %4 ve NVIDIA ise %201 oranında getiri sağlayabilirdi.” dedi.

POTANSİYELİ YÜKSEK YATIRIMLAR DEĞERLENDİRİLMELİ

Altının, tarihsel olarak değer kazanma eğilimi göstermiş olsa da her zaman kazançlı bir yatırım olmayabileceğine dikkat çeken İKE, “Bunun nedeni, alternatif yatırım araçlarının getirisinin altından daha yüksek olabileceği gerçeğidir.

Yatırımcılar, altına yatırım yapmadan önce, diğer potansiyel kazançlı yatırım fırsatlarını değerlendirmeli ve riskleri dikkatlice analiz etmelidirler.

Bu çerçevede, altın ve alternatif yatırım araçları arasında karşılaştırmalı bir değerlendirme yapmak, yatırımcıların en uygun portföyü oluşturmalarına yardımcı olabilir.” dedi.