Küresel cinsiyet eşitsizliği, sadece sorunun değil, adaletsizliğin en çarpıcı örneğidir. Bu eşitsizlik, toplumsal gelişmeyi engelliyor ve potansiyeli sınırlıyor.

Cinsiyet eşitliği için mücadele, daha adil ve sürdürülebilir bir dünya için kritik bir adımdır.

Eşitlik olmadan, gerçek bir ilerleme mümkün olmayacak Covid-19 öncesi cinsiyet eşitsizliği 99,5 yılda son bulacaktı. Ama pandemi, bu süreyi geriye çekti: 135,6 yıl!

Dünya Ekonomik Forumu’nun raporuna göre, eşitsizlikle mücadelede hala uzun bir yol var. Bu, bir neslin daha eşitlik için beklemesi demek. Kadınlar, ‘yarının meslekleri’ dediğimiz sektörlerde geride.

Bulut bilişimde %14, mühendislikte %20, veri ve yapay zekâda ise sadece %32 oranında istihdam ediliyorlar. Bu alanlarda kadınların daha fazla temsil edilmesi için çaba göstermeliyiz. Ekonomik cinsiyet ayrımı hâlâ var. Kadınlar yetenek ve bilgi gerektiren mesleklerde yükseliyor, ama yönetici pozisyonlarında hâlâ az temsil ediliyorlar.

Liderlik pozisyonlarında cinsiyet eşitliğini sağlamak için daha fazla adım atmalıyız. Küresel kazançlardaki cinsiyet eşitsizliği hâlâ yüksek. Kadınların işten elde ettiği gelir, 30 yılda %35’e ulaşamadı. Adil bir dünyada bu oran %50 olmalıydı! Toplumsal cinsiyet eşitliği için gelir dağılımını sağlamalıyız. Dünya genelinde 2,4 milyar kadın, erkeklerle aynı ekonomik haklara sahip değil.

Bu eşitsizlik, dünyanın yıllık GSYH’sinin iki katından fazla bir farka işaret ediyor. Hep birlikte daha adil bir dünya için çalışmalıyız. Bir kız babası olarak, kızımın geleceğini pembe bulutlarda değil, eşitlik ve adalet güneşinde görmek; kızımın geleceğini şekillendirenin cinsiyeti değil, potansiyeli olmasını istiyorum. Çünkü güçlü kızlar, güçlü bir dünyanın anahtarıdır!

Saygılarımla

Ulaş İKE

Ekonomist ve Vergi Uzmanı